GİRİŞ

Kendilik Bilinci

Gözlem / İlim / Şahitlik

Hatice Fahrunnisa Yazıları

KENDİ KALENİ İÇERİDEN YIKMA

Her insan düşebilir. Bazen yorgun hisseder. Hepimizin zayıf anları olur. Korkabiliriz. Elimizin kolumuzun bağlı olduğunu hissedebiliriz. Bu hayatın doğasında var. Eksik ve noksan yaratılmış varlıklarız neticede bununla yüzleşemesek de.

MERKEZE DOĞRU

Merkezlenmek, içsel huzurla karıştırılan o sahte sükûnet değildir. Dağılmamış bir benliğin kendi ağırlığını taşıyabilmesidir. Rüzgâr nereden eserse essin, senin yönünü dışarısı değil, içeride kurulmuş bir hakikat terazisi belirler.

SİNSİ YANGIN VE İÇİMİZDEKİ KAVGA

Dürüst olalım. Bugün hem toplumsal hem bireysel olarak yaşadığımız tüm sorunların sebebi çoğu zaman sadece ekonomik değil, sadece siyasi değil, sadece teknolojik de değil. Bugünün en büyük meselesi köklü ahlaki çürüme.  Bu çürümenin iki ana taşıyıcısı var bana göre: fitne ve fücur. 

RAMAZANIN DÖNÜŞTÜREN ÇAĞRISI

Çünkü her sınav, sabırla yoğrulmuş bir teslimiyetle, bizi hakikate ve O'na daha da yaklaştıran bir çağrıdır.
Çünkü her sınav, bizi olgunlaştıran, sabırla ve imanla yoğrulduğumuz bir dönüşüm vesilesidir.

 
 

HAKİKAT GÜNEŞİNİN ENGELLERİ

İlk gece olgunlaşma sürecidir. Güneş ışığının yokluğudur. Hakkın ve hakikatin var olduğu ama görülemediği zamandır. Pusulasız, yönsüz hissederiz. Aklımızı kullanamayız bazen. Doğru ve yanlışı
ayırt edebilme kabiliyetimizin sınandığı bu yerde gece, hakikate hamiledir.

ALIŞKANLIK PERDELERİYLE GİZLENME

Alışkanlıklar hayatımız boyunca var olacak, düzenli ve sürekli bir biçimde kendini gösterecek. Asıl mesele düşünce ve niyetlerimizin saflığını ölçebilecek gücü kendimizde bulabilmektir. 

ACİZLİKLE YÜZLEŞMEK VE ÖLÜM FARKINDALIĞI

Elbette tamamını değil lakin kopyalamış bir hayatı yaşıyoruz sanki. Basitlikle sadeliğin ayrımını yapmadan, akıl yürüttüğümüz konularda verdiğimiz hükümler gerçek olmadığı halde gerçekliğimizi oluşturuyor bir süre sonra.