GİRİŞ

Kendilik Bilinci

Gözlem / İlim / Şahitlik

Hatice Fahrunnisa Yazıları

ZAMAN FARKINDALIĞI

Zaman herkes tarafından az çok bilinen, ancak tanımlanması ve anlatılması karmaşık bir kavram. Bilim, felsefe, din ve edebî bilimler zamanın farklı tanımlarını yapmışlar.

SÜKÛNET BULMAK

Hepimiz iç huzuru bulabilmek için mutlu bir hayat yaşamaya çabalıyoruz. Fakat telaşlarımız, korkularımız, tereddütlerimiz ve şüphelerimiz içimizde onulmaz yaralar açıyor.

BİZ KONUŞURKEN

Biz konuşurken en çok neyi seviyorum biliyor musun? Gözlerime düşüp beni dikkatlice dinlemeni, kalbini açıp, işittiğini görmeyi. Bazen sorunlara çözüm üretmek konusunda çaresiz kalmış olsan bile sadece dinlemen düğümlerimi çözmeme yardımcı oluyor. Ne kadar samimi olduğunu parıldayan gözlerinden hissedebiliyorum.

BENİM ÇAKIL TAŞI KALBİM

Yaşadığımız hiçbir olay, karşılaştığımız hiçbir olgu sıradan ve küçük değil görüyor musun? 
Her düşünüş, algılayış, seziş, bakış, hissediş de öyle. Kim bilir bizi nasıl bir taşa dönüştürüyor?

YANLIŞ YERDE ARADIK.

Sünnetullah’a, Allah’ın koyduğu sisteme aykırı olan yanlış yerde doğruyu aramak mümkün mü? 
Gerçeği ancak doğru yerde buluruz. İlahi sistemin itidal ölçülerine aykırı başka yerde aramak beyhudedir.

CESARET ERDEMİ

Müfredatta “cesaret, yiğitlik, kahramanlık” gibi anlamlara gelen cesaret, ahlâk literatüründe öfke (gazap) duygusunun kâmil akla itaat etmek suretiyle kazandığı itidalli hali için kullanılır.

GERÇEĞİ GERÇEKTEN İSTEMEK

Gerçeği kim isteyip bulamamış?
Kişi kendini kaybetse, orada burada avare dolaşsa bile samimi bir istek olması halinde muhakkak bulur gerçeği. Hatta bilmiyor olsa da

MERKEZLENMEK NEDİR

Merkezlenmek bizi etkileyen faktörlerin farkında olup, dengede sabit kalmaktır. 
Bu etkenler, çevreye ait veya kendi öz dünyamızda yaşadığımız içsel tepkiler olabilir. 
Neye yönelik olursa olsun, geçici zevk veren ve tutku hâline gelmiş, durmadan tekrarlanan girişimler merkezlenmeyi ketleyebilir. Esasen “Acaba bir çıkış var mı?” diye arabayı aynı çıkmaz sokağa tekrar sürmeye benzer.

İNANMA İHTİYACI VE HEVA

İnsan yaratılışı gereği inanan bir varlık. 
Dolayısıyla bu durumun imana yönelmemizde de çok büyük bir etkisi var. Buna rağmen, zaman zaman karşılaşılan olaylar, düşünceler, duygusal dalgalanmalar Allah muhafaza kişiyi inançsızlığa da meylettirebiliyor. Yani gerçek imana ulaşmak özel bir tercih ve gayretin sonucu.
 

MEDENİ OLMAK

Biz dâvet edildik. Hakikati düşünmeye, ilim ve hikmeti aramaya davet edildik. Yaratılış nedenimiz bu bilgileri kullanıp, kulluğu ifâ ederek medenîyet oluşturmak.
İlim ve hikmeti aramak her müminin en önemli görevlerindedir.

RÜŞT YAŞI (الرشد)

“Sözlükte ‘doğru yolu bulmak, makul davranmak’ gibi manalara gelen rüşd kelimesi fıkıh terimi olarak kişinin mallarını din, akıl, mantık ve iktisat prensiplerine uygun biçimde koruyup harcamasını sağlayan fikrî olgunluğa sahip olmasını ifade eder. Bu vasfı taşıyana da reşîd denir.

KENDİ GÖZÜMÜZDE KENDİ DEĞERİMİZ

Her sorunun sevgi ve saygı ile aşılacağını düşünenlerdenim. Ancak taraflardan birinin ya da her ikisinin ısrarcı bir biçimde haklı çıkma çabası sevgiyi de hiçe sayar. Bu tutumun en önemli sebebi de muhattabının gözünde küçük düşeceğiniz ya da kendi gözünde kendi değerini yitireceğiniz kaygılarıdır.