KUR’AN KAFA KARIŞTIRIR
UĞUR CANBOLAT

AHLÂK-I HASENE erleri Kur’an-ı Kerim ile kafası karışan insanlar arasından çıkarlar. Zira onlar oradan buradan öğrendiklerinden, bildiklerini sandıklarından vahye uyum sağlamadığı sürece emin olmak istemezler. 
Bu nedenle de sürekli düşünürler, araştırırlar, tahlil ederler, sorgularlar.
Netice olarak sürekli kafaları karışır.
Bu karışıklığı gidermenin, sahih ve kanıta dayalı bilgiye ulaşmanın temel bir zorunluluk olduğuna ikna olmuşlardır.
Dürüsttürler.
Yalan ve yanıltıcı yorumlara sığınarak Rabbimizin dediklerini daha önceden öğrendikleri vahye ters olan çürük bilgilere yaslandırmazlar.
Onlara uydurmak için âyetleri sağa sola çekiştirip kendi isteklerine yarayacak şekilde tevil etme saygısızlığını yüklenmezler.
Yani ilahi kitabı kendi bildiklerini doğrulamak için söylemediklerini söyletmeye yeltenmezler.
Güzel ahlak yolcularının kafası karışmaz mı Kur’an’ı okuduklarında, elbette karışır.
Bizimle onların arasında belirleyici en temel anlayış onların Kur’an’a kesinkes inanmalarıdır.
Allah demişse doğrudur demeleridir.
Rabbimiz bildirmişse Fahr-i Kâinat Efendimiz duyurmuşsa tartışma kaldırmaz inançlarıdır.
Bu ise imanda dürüstlüktür.
İnançta samimiyettir.
Aldığımız eğitimlerin şekillendirdiği pozitivist kafaya Kur’an-ı Kerim’i uydurmak beyhudeliğine prim vermeden kafalarını ve kalplerini vahye teslim etmeleridir.
Cesaretleri de buradan ileri gelir. Çünkü tarafları bellidir.
Ey hakikat yolunun kafasının karışmasından korkmayan cesur yolcusu.
Kur’an’ı anlama yolculuğuna korkusuzca devam et.
Eğer sende erdemliler yolunda yürüyerek mesafe almak istiyorsan kafanın karışmasına müsaade etmelisin.
Bulanmadan durulma olmayacağını bilmelisin.
Kur’an zaten senin kafanı karıştırmalıdır. 
Ki, yanlışların ortaya çıksın. 
Eksiklerin belli olsun. 
Fazlalıkların sırıtsın. 
Böylece vahye uygunluk arz etmeyen ne varsa bu kafa karışıklığı sonrasında atabilesin.
Eksiklerini telafi ederek tamamlayabilesin.
Fazlalıklarını görerek onlardan kurtulabilesin.
Sen eğer bu yolda ilerlemek istiyorsan kafa karışıklığından korkup çekinmemelisin.
Evvela kendine dürüst olabilmesin ki, vahiy bu işlemi sende tamamlayabilsin.
Çevrenden elbette beklemediğin tepkiler alacaksın. Öğretilen yanlışları doğru kabul etmek ve bunu sürdürmek isteyenler tarafından kınanacaksın. 
Ayıplanacaksın.
Yalnızlaştırılacaksın.
Hatta dini bozmakla bile suçlanabileceksin.
Kendi yanlış inanç konforunu bozmak istemeyen bu kişiler senin huzurunu kaçırmak isteyeceklerdir.
Bunlara aldırmadan yürümelisin.
Allah’ın kitabına dayandığın ve öğrendiğin doğruları amel haline getirdiğin sürece Rabbimiz yanlışlarını dürüstlüğün bir bereketi olarak zaten göstereceğinden hatalarından çabucak kurtulacaksın.
Müsaade et Kur’an ile kafan karışsın.
Karışsın ki, netleşsin, berraklaşsın.