AKIL YÜRÜTENİ AKIL YÜRÜTÜR
AKIL YÜRÜTENİ AKIL YÜRÜTÜR
UĞUR CANBOLAT
AHLÂK-I HASENE erleri, Rabbimizin emri gereği her meseleyi dikkatle ele alan ve sağlıklı ölçüler içerisinde akıl yürüten insanların arasından çıkarlar. Onlar aklın insanlığa lütfedilen en büyük ilahi ikram olduğunun bilincindedirler. Bu en büyük ihsanın kıymetini bilirler. O sebeple onu âtıl bırakmaktan korkarlar. Kur’an-ı Kerim’in emri gereği sürekli çalıştırırlar. Faal bir aklın sahibi olmayı ve öyle kalmayı öncelerler. Zira bu neredeyse kuyunun başında olmak demektir.
Kuyu suyunun seviyesini, zehirli olup olmadığını, kovanın sağlamlığını, ipin kâfi derecede uzun olup olmadığını belirlemek kuyunun başında olmayı gerektirir.
Akıl yürütmek güzel ahlak sahipleri için hesaplı olmaktır. Bu ise tüm kâinatı belirli bir kaderle yani ölçü ile yaratan Rabbimizin koymuş olduğu ölçüleri, belirlediği sınırları bilmek ve buna kulluk çerçevesini ihlal etmeden harfiyen uymak demektir.
Akıl bunu gerektirir zira.
Zararını ve kârını idrak etmeyi getirir.
Rabbimizin istediği istikamette akıl yürüten güzel ahlak ölçüleri hayatı kaostan korur. İkiliklere müsaade etmez. Fesadın kapılarını kapatır. Sürekli diken yiyerek damağını kanatıp oradan akan kandan lezzet alarak kendini kurutup kan kaybından ölen devenin hırsına benzer dünya hırslarına kapılarak kendi sonunu hazırlamaz. Haris olmaz. Dengeyi gözetir. İtidali esas alır. Aklın güzel gördüğü ve yaratıcımızın onayladığı eylemlerle dünyayı güzelleştirmeye çalışır. Yaşama estetik katar. Bunun için çabalar. Zarafeti temel ilke olarak belirler ve sanata yönelir.
Yüksek erdem yolcuları için sanat önemlidir. Kişiyi olgunlaştırır. Sabrı öğretir zira sanat insanın kendinden kendini fazlalıklarından arınarak doğurması demektir. En büyük sanatkarı dikkate alarak insanlık yararına düşünce üretir. Bunu aklın ölçüleriyle yapar. Kendini kibirden korur. Ulaştığı güzel neticelerden dolayı şımarmaz. Başkalarının bu yöndeki telkinlerine de aklını çalıştırdığı için kapılmaz. Akıl yürüteni aklın yürüttüğünü unutmaz. Ürettiği sanat onun için şükür sebebi olur. Bu ise verimi arttırır zira yolculuğunu kibre kapılmadığı için durdurmaz. Kemale erdiğini düşünerek kendini dondurmaz. Sürekli gelişmeyi esas alır.
Ahlâk-ı hasene erleri insan ilişkilerini akıl yürüterek düzenlediği gibi diğer tüm varlıklarla münasebetini de yine prensipler çerçevesinde planlar. Bu ise ona Rabbimizin koyduğu işleyişe yani sünnete uymakla neticelenir. Zihni dinç, kavrama yeteneği gelişen güzel ahlak yolcusu enerjisini israf etmediğinden, boşa harcamadığından hareketlidir. Hamarattır. Tembelliğe prim vermez. Hayatın esasının devinim yani hareket etmek olduğu bilincine ulaştığından kendisinde durma ve duraksama görülmez. Atalet illetine yakalanmaz. Daima yeni arayışlar, taze fikirler ve buluşlar peşinde olur. Bu silsileyi takip etmek güzel ahlak yolcusunu hünere taşır. Zihni kavrama geliştikçe bu, hünere yansır. Hüner derinleştikçe zihinsel kavrayış ilerler ve birbirini besleyip geliştirerek süreç ilerler.
Akıl yürütenler hükümran olurlar. İmar ediciliği öncelerler. İçsel bayındırlık söz konusu olur. Ruhi gelişimini mümeyyizlik vasfıyla donattıklarından seçici olurlar. Doğrulara kılık değiştirip karışan yanlışları ayıklarlar. Sonrasında ikna edici bir konuşkanlık zuhur eder. Yani Fesl’ül hitap olurlar. Fasih konuşurlar. Tüm yanlışlardan arındırılmış ve gereksiz çoğaltma ve köpürtmelerden azade kılınmış akla uygun konuşmalar ikna edici olur. Bu ise başkalarını da aklın yürütücü olduğu sahih yola yol arkadaşı olarak dahil etmesiyle sonuçlanır.
Ey hakikat yolunun akıl yürüterek aklın kendisini yürütmesine fırsat tanıyan yolcusu!
Eğer sen de güzel ahlak yolunda mesafe alanlarla yürümeyi istiyorsan aklı tanımlamalısın. Vahyin bu konudaki buyruklarını bellemelisin. Bu ölçüler içerisinde akıl yürütmeyi her işinde esas almalısın. Bunu hilesiz başardığında aklın da seni selamet üzere yürüteceğini unutmamalısın. Mantıksızlığa yuvarlanmayacağına ikna olmalısın. Bilgiyle donanarak bunun elde edileceğine zaten müdrik olduğun için hesapların şaşmayacak. Temel esaslara oturacak. İncelik üzere yaşanmış bir hayatın sahibi olacaksın. Zarafet bayrağın, sanat hünerin olacak. Evvela kendinle olmak üzere tüm varlıklarla dostluk ilişkisi kuracaksın. İletişimin akışkan bir konuşkanlık üzerinde akıp gidecek.
Unutma, sen esaslarına uygun şekilde akıl yürüttüğün sürece akıl da seni sağlam bir istikamet üzerinde yürütecektir.
Yorumlar