MUTREF OLMAK

MUTREF OLMAK 
UĞUR CANBOLAT

AHLÂK-I HASENE erleri, kendilerini mutref olmaktan koruyabilen insanlar arasından çıkarlar. Onlar şükür ehli olmayı hayatlarının ana esası olarak kabul ettiklerinden varlık bakımından toplumun önünde bulunan şahıslardan olsalar bile bununla şımarmazlar. Kulluk çizgisinde kalmanın edebi üzerinde yaşayarak Fahr-i Kâinat Efendimizin tevazu libasını giymeyi tercih ederler. Elleri bol, imkanları çok, refahları yüksek olabilir. Ancak güzel ahlak yolcuları bunu başkalarına karşı bir üstünlük aracı görmezler. Kendilerine bağladıkları bir meziyet olarak değerlendirmezler. Bolluğu, bereketi kendilerinden bilerek şükürden uzaklaşıp konfor belasına düşmezler. Bu imkanları infak için kullanarak erdemli bir davranışı tercih ederler. Sorumsuzluğa meyletmezler. Başkalarına karşı merhameti bırakıp cabbar tutumlara tevessül etmezler. Zorbalığı problem çözücü olarak kabul edip sağa sola kılıç sallamazlar. Yani imkanları sebebiyle şımararak mutref olmazlar.
Güzel ahlak yolcusunun gönlünde bir anlam haritası bulunur. Bu haritayı talebesi olduğu ve ömrü boyunca ciddiyetle sürdürdüğü vahiyden alır. Kur’an-ı Kerim’in âyetlerini bu anlam haritasının kurucusu olarak kabul eder. Dolayısıyla sakınılması gereken anlamları içeren kavramlar hususunda özenle durur. Zira bu kaçınılması lazım gelen içeriklerden kendini koruyamadığı müddetçe olması gereken kıvama ulaşamayacağını tersine ayağının kayacağını idrak etmiştir.
Yüksek erdem yolcusu yüce kitabımızda yer alan bu kavramı okuyup geçmez. Psikolojik tahlilini yapmak için kendini geliştirir. Sosyal karşılığını çözmek için çabalar. Toplumdan aldığı itibarı veya kendi gayretiyle elde ettiği mevkiyi başkalarına zulüm aracı haline getirmez. Kibre kapılmaz. Sağlıklı bir dünya algısına ve sahih bir din anlayışına sahip olmak için çabaladığından mutref olmamak için elinden geleni yapar. Ayağı sürçtüğünden tekrar yüce kitabımızın ilgili âyetlerine döner ve anlam haritasından nereyi gözden kaçırdığını bularak eksiğini giderip yoluna devam eder. 
Güzel ahlak yolcusu için şirkte ısrar eden müşrikleri mutref kavramı üzerinden analiz eder. Kendisinin bu husustaki zaaflarını yakalar. Öldükten sonra bizi kim diriltebilir gibi cümlelerde kibre bulanmış şirkin kokusunu Vakıa Sûresinin 46 ve 47 ci âyetleri ile hemen yakalar ve laboratuvara alır. Toplumsal karşılıklarını bulur ve kendisini buradan kurtarmaya çalışır.
İlimle ve zamanın bilimi ile böbürlenerek dönemin Nebilerine kavimlerin nasıl baktığı üzerinden meseleyi tahkik eder ve konuyu bugüne taşıyarak yüce kitabımıza karşı tavrını kontrol eder. Daha önce öğrendiği bilgileri mutlak doğru kabul ederek vahyi bunlar üzerinden konuşturmaya kalkmanın O’nun mesajını boğmak anlamına gelen bir üstenci tutup olup olmadığı hususuna kafa yorar. Zira bunun gemi yapmakla görevlendirilen Nuh Nebiye kavminin takındığı tavırla benzerlikler olup olmadığını ayrıştırmaya çalışır.
Nimetle şımarmaz. Huzuru kendine bağlamaz. Refahın Rabbinin bir ikramı olduğunu unutmaz. Kendisinin başıboş bırakıldığını düşünmez. Ki, mutref tam da budur. Kendini kulluktan bağımsız ve bağlantısız görmez. Pervasızlığa yönelmez. Korkusuzluğu kutsamaz. Aklına geleni ölçüp biçmeden yapmaz. Tatminsizlik girdabına kendisini yuvarlamaz. Başkalarından ve hayatın hadiselerinden nasihat almayı reddetmez. Hükmetme ve başkalarını güdüleme şehvetine kapılmaz. Ulaştığı ikramlar, servet ve makam sebebiyle kimseyi aşağılamaz. Tağuta yaslanmaz. İnadına kapılıp onun ipiyle kendini boğdurmaz. Zira bilir ki tüm bunlar kendisini mutref yapar.
Ey hakikat yolunun nimetle şımarmayan mütevazı yolcusu!
Sen de eğer güzel ahlak erleri gibi istikametli bir yol tutturup burada mesafe almak istiyorsan yüce kitabımızı bu açıdan bir kere daha gözden geçir. Kendini mutref olmaktan kurtar. Vahyin ölçüsünü dikkate al. O’nun sunduğu sosyal ve psikolojik verileri elde ederek iyi tahlil et. Doğru yönde değişmeyi esas al. Varlıkla şımarıp nankörlük edenlerden kendini ayrıştır. Hak üzere yaşamayı ilke edin. İnisiyatif al ve kendini bu kavramın dışına atarak kötülükle mücadele etmek için aklını donat. Azgınlardan olma. Şükürden uzak kalma. Toplumun her açıdan ileri gelenlerine sırf bu konumları sebebiyle gözü kapalı tâbi olma. Ataların değil Efendimizin sünnetini esas al. Mutref olanları vahyin ışığıyla ayıkla ve kendini onlardan uzak tut. Allah’ın emirlerine karşı mutref olma. İtiraza yeltenip şımarma. İtaat ederek şükrünü ifa et. Kendini manen çürümeye bırakma. Hakikatin münkiri olma. Mümini ol. Ki, mutref olmamak budur. 
 

Yazıyı Beğen :     0
Paylaş :