ÇAKRALARIN ASTROLOJİK GÖRÜNÜMÜ

ÇAKRALARIN ASTROLOJİK GÖRÜNÜMÜ
YAVUZ TELLİOĞLU 

Günlük, on günlük ve aylık olarak mevcut gezegen geçişlerini gözlemleriz. Bu geçişlerin gezegenle aynı konuma karşılık gelen bir çakrayı harekete geçirdiğini de görürüz.  
Göksel saatin zamanlamasını bilmek, içsel çalışmalarda büyük bir yardımcıdır. Bazı geçişler, bizleri içten bazıları ise davranışsal olarak etkileyebilir.
İster zamansal olarak büyük bir döngü olsun ister küçük olsun mevcut geçişler asla aynı kombinasyonda geri gelmez. Yani zaman okumanın kazası yoktur. 
İncelediğimizde çakralara denk gelen felekleri şöyle sıralayabiliriz. 

KÖK ÇAKRA- MARS
Çakramız omurganın bitiminde yer alan Muladhara’dır. Kök çakra olarak da bilinen bu merkezin yönetici gezegeni Koç burcunu yöneten Mars’tır.
Muladhara çakranın içimizde barındırdığı ruhsal nitelikler saflık, masumiyet, çocuksu saf neşe, bilgelik, doğru yön hissi, yeryüzü ve yaşamla güçlü bağlantıdır. Eğer bu çakramız güçlü ise bu bize hareketlerimizde bilgelik ve kararlılık, yaşamımızda doğru yönü bulma, doğru seçimleri yapma gücü verir. Mars gezegeni burçlar kuşağında cana yakın ve dostça tutumlu fiziksel gücü ve hareketi simgeler. Marsın enerjisi yoğun, doğal ve bazen içgüdüseldir. Olumlu Mars enerjisiyle eylemlerimiz spontan olduğu kadar, fiziksel bir dinamizm ve cesaret taşır. Bu enerjiyle her günü bir çocuğun coşkusuyla hayatı keşfetmek istercesine yaşarız.
İSMİ: Muladhara çarka, kök çarka, temel çarka, kundalini çarka
DUYU: Koku-burun
YÖNETTİĞİ HORMONLAR: Adrenalin, böbrek üstü bezlerinde üretilen kortizondur.
İFADE: İstediğim şeyler                
MİNERALİ: magnezyum,
KÖK ÇAKRA BÖLGELERİ: Fizik bedenimizde etkilediği bölgeler; bacaklar, ayaklar, omurga, kemikler, dişler, tırnaklar gibi bedenin sert bölgeleri, makat, düz ve kalın bağırsaklar, mesane ile kan ve hücre yapımıyla ilgilidir. Omurga ve sinir sistemlerini kontrol eder.
İlgili Salgı Bezi: Böbrek üstü bezidir (Adrenalin ve noradrenalin salgıları).  (Not: Adrenalin, böbreklerin işlevlerini yönetir ve bağışıklık sisteminin, vücuttaki enfeksiyon ve stresin, şeker metabolizmasının düzenlenmesinden sorumludur. Adrenal aynı zamanda OHEA annelik hormonunu da üretir).
Kök Çakrası Açık ve Uyumlu Çalışanlar Çevresinde uyumlu insanlardır. Kök çakra fiziksel bedenin enerji kaynağıdır. Maddi güven bulmak, aile kurarak soyu sürdürmek, cinselliği fiziksel olarak kullanıp çocuk sahibi olmak bu çakra ile ilgilidir. İç dengeyi sürdürmek için Kök Çakra, 7. Çakra Tepe çakrasıyla uyumlu olmalıdır.   
Kök Çakra Dengesiz ve Kötü Çalışıyorsa: Fiziksel olarak kabızlık, aşırı terleme ve öfke yapar. Vücut ağırlığında artma ve azalma, vücudumuzda kansızlık ve kemik erimesi görülür.
 

CİNSEL ÇAKRA – MERKÜR
2. çakramız Svadistan çakra ise kasık bölgemizde yer alır. Bu merkez Merkür tarafından yönetilir. Merkür’ün burçları ise İkizler ve Başak’tır. Svadistan çakranın en önemli işlevi, karındaki yağ hücrelerini parçalayarak, beyindeki beyaz ve gri hücreleri yenilenmesi için gerekli olan enerjiyi sağlamak ve düşünce kapasitemizi beslemektir. Bu çakra içimizde estetik, sanatsal, bilimsel ve her alanda yaratıcılığımızı destekler. Kolay kavrama, hayatımızdaki problemlere yaratıcı çözümler geliştirme ve zekâ bu çakradan yönetilir. Merkür de astrolojide zekâyı, aklı ve yaratıcılığı simgeler.
Saf bilgi, Yüce Bilinç ’ten içimize bu çakrayla akar. Merkür de ruh, madde ve akıl arasında bir köprü görevi görür; güzel sanatları ve bilimi yönetir. Astroloji haritanızda güçlü bir Merkür enerjisi en karmaşık düşünceleri, en anlaşılmaz kavramları birleştirebilir.
Merkür etkisi altındaki kişiler sürekli bir zihinsel hareket halindedir. Bu da sinirli çabuk parlayan ve sabırsız bir mizaç yaratabilir. Çakramızın enerjisini çok kullandığımızda da sonuç aynıdır. Denge de çalışan bir Svadistan çakra kişinin saf bir dikkatle sağlıklı kararlar alabilmesini sağlar.
İSMİ: Hayatiyet, benlik, sakral çakra, dalak çakrası
DUYU: Tat alma
ORGANLARI: Cinsel organlar böbrekler kan ve sindirim. 
YÖNETTİĞİ HORMONLAR: Östrojen    Mineral; bor
Göbek (Sakral) Çakra Bölgeleri Fizik bedenimizde bağırsaklar, mesane (idrar torbası), dalak, rahim ve seks organlarını kontrol eder.
  İlgili Salgı Bezi: Üreme bezleri (Östrojen ve testosteron salgıları).
  Sakral Çakrası Açık ve Uyumlu Çalışanlar: Heyecan duyma., isteme, aile kurma ve maddiyat bu çakra ile ilgilidir. Kendilerini iyi hissederler. Başkaları ile ilişkileri olumlu olur. Gerçek duygularını korkusuz ve abartısız ifade ederler. Sakral çakra; astral, duygusal bedenle bağlantıdadır.
    Sakral Çakra, Dengesiz ve Kötü Çalışıyorsa: Fiziki rahatsızlıklar, prostat iltihapları, cinsel sorunlar, rahim enfeksiyonları, böbrekler, dolaşım sistemi, lenfatik sistem, mesane taşları, sırt ağrıları, kas spazmları, üreme organları, anne sütü 2. çakranın etkisi altındadır. Kan hastalıklarına düzgün çalışmayan sakral çakra yol açar. Bu çakranın dengelenmesinde sıvı alımı önemlidir. Sakral çakranın blokajı durumunda özgüven eksikliği ve duygusal olarak kişi kendisini patlamaya hazır hisseder. Bu çakrada enerji blokajları ya da dengesizlik olduğunda zihinsel üretkenlik kısırlaşacaktır


KARIN ÇAKRASI- JUPİTER
3. çakra Nabhi, karın bölgemizde yer alır. Bu çakra içimizde tatminkârlığı, dengeyi, ahlaklı olmayı, cömertliği ve evrimleşme gücünü temsil eder. Yöneten gezegen Yay burcunun gezegeni olan Jüpiter’dir. Burçlar kuşağında Jüpiter soylu, cömert, yardımsever ve erdemli bir yapıya sahiptir. Jüpiter bereketi verir, iyi kötü ne varsa çoğaltır. İyi şans gezegenidir. Maddi refahımız bu gezegen tarafından yönetilir. Aynı şekilde 3. Çakramız dengedeyse manevi olduğu kadar maddi hayatımızda bereketli olur. Sahip olduklarımızla tatminkârızdır ve yeri gelince son derece cömert olabiliriz. 3. çakra iki kapılı bir ev gibidir. Bir kapıdan ne kadar bolluk girerse, kişi ne kadar bu enerjinin girmesine izin verirse, diğer kapıdan o kadar yayılır ve bu çevrim sürer. Evrensel güç ihtiyacımız olan her şeyi sağlar ve biz daha fazlasını istemeyiz.
Kötü çalışan bir Jüpiter enerjisi dengesiz, kararsız bir kişiliği belirler. Kişi tüm düşüncelerinde yobazlığa varan bir fanatizme ve aşırılığa kaçabilir. Borca girebilir, gelişi güzel her şeyi ödünç alabilir. Lükse düşkündür. Jüpiter hak, adalet ve dürüstlüğü, din ve felsefeyi yönetir. Kişiyi doğuştan ahlaklı, erdemli ve dürüst yapabilir.
Nabhi çakramız da bu kalitelerin barınağıdır. Bu çakra geliştikçe adalet duygumuzu ve yüksek insani erdemlerimizi hayatımıza geçiririz. Ruhani olarak evrimleşme daha iyi bir insan olma arayışında oluruz.
“Mücevherler şehri” anlamına gelen Manipura da denilir. Hükmetme, ben merkezci duygular ve kendi kendine eş koşmayla ilgilidir. Akli ve zihinsel süreçler duygusal hayatın düzenleyicileridir.
Solar pleksusu adı da verilen bu çakra kalp ile cinsellik arasında bir blok görevi görür. Yaşamımızdaki kavramsallaşmayı, hayal gücümüzü sağlayan ve tamamlayan bir itici güçtür. Bir şeylere inanıp onu yapma kararlılığını gösterme gücünü burada buluruz.
YETENEK: Kararlılık
GÖLGE DUYGULAR: Öfke, açgözlülük, hırs
Şuur ifadesi: Düşünme
Affirmasyon: Düşünüyorum
ÇAKRA ALGILAMASI: Sezgi
BİLGİNİN YAPISI: Spesifik olmayan bir şeyi bilmenin belirsiz duyusu; mutlak bir ölçü, şekil Duyusu ve duyusal olmayı isteme
YERİ: 8. Toraksta, göbek deliğinin üstünde


KALP ÇAKRASI – VENÜS
4. çakra Kalp çakramızdır. Saf sevgiyi, şefkati, ebeveynlik kalitelerini, özgüveni ve bağımsızlığı verir. En önemlisi ruhumuz kalbimizdedir ve ruh sevgiden ibarettir. Yönetici gezegeni sevgiyi, güzelliği ve sanatı simgeleyen Boğa ve Terazi burçlarını yöneten Venüs gezegenidir.
İyi çalışan Venüs enerjisi bulunduğu her ortamda uyum ve güzellik yaratır. İnsanlara memnuniyet verir. Astroloji haritasında güçlü bir Venüs kişiye kayda değer bir güzellik verir. Bu kişinin iç dünyasından yansıyan bir güzelliktir, tavırlara, davranışlara yansır. İncelik, sevimlilik, insanlarda iyi duygular uyandırabilme ve insanları dönüştürebilmemizi sağlar. Kalp çakra açıldıkça saf ruh olduğumuzu daha çok hissederiz. Kalbimizde uyanan saf sevginin enerjisi kendiliğinden çevremize yayılır, çevremizdeki insanlarında içinde bu iyi duyguları uyandırır.
İSMİ: Kalp çakrası.
DUYU: Dokunma,            
Mineral: bakır, selenyum
ORGANLARI: Sırtın üst kısmı kalp göğüs akciğerler
YÖNETTİĞİ HORMONLAR: Timüs bezinin sağlıklı kalabilmesi ve görevini tam yapabilmesi için, Hipofiz bezinin yeterli Endorfin ve Serotonin salgılaması gerekmektedir. Endorfin ve Serotonin salgıları Tiroit, Timüs ve Kalbe akarak sükûnet, huzur ve mutluluğu tetiklerler. Endorfin ve Serotonin salgıları Timüs bezinin ve kalbin kesintisiz enerji kaynağıdır.
Mineral: selenyum, bakır
İFADE: Sevgi vermek ve almak isteği
Kalp Çakra Bölgeleri: Fizik bedenimizde etkilediği bölgeler: Kalp, göğüs, solunum yolları, sırtın üst bölgesi, akciğerler ve dolaşım sistemidir.
İlgili Salgı Bezi: Timüs bezi, Timüs Hormonu (Adrenallerle çalışan bedenin bağışıklık sisteminin anahtarı).
Kalp Çakrası İyi Çalışanlar: Çevresiyle empati kurabilen, arkadaş canlısı, şefkatli, başkalarını desteklemeye hevesli kimselerdir. Kalp çakrasının en belirgin özelliği direk duygularla ilgilidir. Sevgi çakrasıdır. Kalp, sevgi, aşk bu çakranın etkilediği alanlardır. Bu çakra aynı zamanda maddesel olanla, ruhani olan arasındaki köprü işlevini üstlenir. Kozmosta en güçlü ve en etkili nokta 4. noktadaki çarkadır (Kalp Çakrası). 4. çakra yukarıdaki ince enerjiler ile aşağıdaki topraklanma enerjilerinin bağlanma noktasıdır. Timüs bezi bu çakranın etkisindedir ve ürettiği hormon mutluluk hormonudur. Timüs uyarıldığında salgıladığı hormonlar kişide haz ve mutluluk duygusu yaratır. Timüs bezi büyümeyi düzenler, bağışıklık sistemi hücrelerini üretir ve lenf sistemini kontrol eder. Kalp, sırtın üst kısmı, ciğerlerin alt kısmı, kan ve dolaşım sistemi fonksiyonları bu çakranın etkisindedir.
  Kalp Çakrası Dengesiz ve Kötü Çalışıyorsa: Kalp çakrasının uyumsuz çalıştığı durumlarda vücudumuzda görülebilecek fiziki rahatsızlıklar; kısa ve sık nefesler, nefes alma güçlükleri, yüksek tansiyondur.
 Psikolojik açıdan ise; bağımlılık, evham, endişe, alınganlık, melankoli, yalnızlık korkusu, aldatılma korkusu yaşanabilir.
BOĞAZ ÇAKRASI – SATÜRN
İSMİ: Boğaz çakrası
ORGANLARI: Ciğerler, boğaz, ses telleri, ense, çene ve dişler.
YÖNETTİĞİ HORMONLAR: Tiroit
Mineral; iyot
 Bağlantılı duyu: İşitme duyusu
 Boğaz Çakrası Bölgeleri: Boğaz, ağız bölgesi, boyun ve omuzlar, ense, dişler, kulaklar, tiroit salgı bezi.
  İlgili Salgı Bezi: Tiroit bezi   (Tiroxin salgılayarak bedenin metabolik işlevlerini düzenler).
  Boğaz Çakrası İyi Çalışanlar: Boğaz çakrasının uyumlu çalıştığı durumlarda; kuvvetli ilhamlara sahip sanatçılar, güzel sesli konuşmacılar, halkla ilişkiler ve reklamcılığa yatkınlık, yazarlığa ve sunuculuğa uygun olurlar. Tiroit bezi vücudun gelişiminde önemli rol oynar ve yiyeceklerin enerjiye dönüşüm hızını düzenler. İşitme duyusu ve ses bu çakra ile ilgilidir.
  Boğaz Çakrası Dengesiz ve Kötü Çalışıyorsa: Vücudumuzda görülebilecek fiziki rahatsızlıklar; ses telleri, akciğerler, yemek borusu, ses sorunları, çatallı ve kısık ses, Tiroit rahatsızlıkları, boyun ağrıları ve problemleri, astım krizleri, guatr, hiper tiroit, deri döküntüleri, kulak enfeksiyonları, boğaz ağrısı, ileri durumlarda da gırtlak kanseri.
 Psikolojik açıdan ise; kekemelik, yalan söyleme alışkanlığı, konuşma esnasında sesin zorlukla çıkması görülebilir veya utangaçlık gelişebilir.

ALIN ÇAKRASI – GÜNEŞ
6. çakra alın bölgesinde yer alan Agnya çakradır. Yöneten gezegen Aslan burcunun gezegeni olan Güneş’tir. Agnya çakra içinde ego ve şartlanmalarımızı barındırır. Güneş ise astrolojik haritamızda bulunduğu burcun enerjisine göre kişiliğimizi ve benlik duygumuzu oluşturur. Anahtar kelime ‘Ben’dir. Güneşimizin bulunduğu burç ana burcumuzdur ve ruhun dünyaya gelişinde bulunduğu gelişme basamağını ve bu yaşam süresince öğrenmesi gereken dersleri belirler. Kimlik duygumuzu oluşturur. Her birimiz kendimizi başkalarından ayıran değişik kimliklere sahibizdir. Ailemiz, eğitimimiz, seçtiğimiz arkadaşlar, dünya görüşümüz, tuttuğumuz takım… vb. Ancak hepsi egomuzun yarattığı kimliklerdir.
Agnya çakra açıldıkça ego ve şartlanmalarımız varlığımıza hükmedeme-meye başlar. Kendi içimizde daha derin bir kimlik olan ruhumuzu algılarız. Saf ruh olduğumuz gerçeğini ve alçak gönüllülüğü içimize oturtmaya başlarız. Haritada baskın bir güneş enerjisi kişiyi kendini beğenmiş; egoist ve kibirli yapabilir. 6. çakrayı tıkayan da kişiyi diğer insanlardan özel olduğunu düşündürten bu kibirdir. Bunun yanı sıra herkesin içindeki saf ruhu algıladıkça, affedicilik içimizde bir güneş gibi doğar.
İSMİ: Alın çakrası, üçüncü göz
DUYU: Tüm duygular ve duyu dışı algılama, altıncı his
ORGANLARI: Beyincik, kulaklar, burun, gözler, sinir sistemi
YÖNETTİĞİ HORMONLAR: Hipofiz
İFADE: Berrak olarak görmek istiyorum.
   Bu çakranın (Alın çakrasının) rengi, çivit mavisidir. Aynı zamanda "üçüncü göz çakrası" olarak da bilinen bu çakra, iki kaşın ortasında yer alır. Sezgilerimiz, duru görü, hayal gücümüz için gereken enerjiyi sağlar. Hipofiz bezi ile bağlantılıdır. Bu bezin işlevi, büyümeyi ve metabolizmayı kapsayan hormonları salgılamaktır. Bu çakra hem fiziksel hem de spiritüel anlamda görme ile doğrudan bağlantılıdır.
'Bilinçli Farkındalık Merkezi' olarak da bilinen üçüncü göz çakrası, beş duyu ötesi algıların, zaman ve mekânı aşan düşüncenin merkezidir.
Bu çakranın fonksiyonu, barış ve huzurun doğal bir şekilde tezâhür ettiği odaklanmayı sağlamaktır. Bu çakrayla bağlantılı olarak zihin, gerçek olana yönelir.
Zihin, ikiliğin ötesindeki birlik haline odaklandığında, rasyonel aklın sınırlamaları aşılmış olur. Kişi, içe doğma, sezgisel biliş gibi psişik halleri deneyimlemeye başlar. Kendi gerçeğinin farkına vararak, içsel gücünün rehberliğinde, realitesini yaratmada aktif bir rol oynamaya başlar.
Alın çakrası, varlığımızın içsel boyutlarıyla ve ruhsallık veya ruhsal perspektif denilen yönelimle bağlantılıdır.
Gerçek motivasyonlarımızın kaynağı olan bu çakra, davranışlarımızı ve böylece yaşamımızı belirleyen üst bilinç seviyesini temsil eder. Bu bilince erişen kişi, fizik alemindeki her olguyu, ilgili varlık birimlerinin ortak düşünce alanının bir tezahürü olarak görür. Dekan 
İŞLEVLERİ: Altıncı hissin merkezi, yüksek önsezi, ruhsal, manyetik ve ışık enerjisi. Bağımlılıkları şifalandırmak.
SALGI BEZLERİ / ORGANLAR: Pituitary gland, beyincik, kulaklar, burun, sinüsler, gözler, merkezi sinir sistemi.
HİS İŞLEVİ: DDA (duyu dışı algılama) dâhil tüm duyular


TEPE ÇAKRASI – AY
7. çakra Sahasrara başımızın üzerinde bebekken yumuşak olan bıngıldak bölgededir. Yönetici gezegeni, Yengeç burcunu da yöneten Ay’dır. Sahasrara çakra tüm çakraların üzerindedir ve tüm çakraların başın üzerindeki birleşiminden oluşur. Ay duyguları, içgüdüleri ve zihnimizi yönetir.
7. çakranın açılması hem kendi içimizdeki enerji merkezlerinin bütünleşmesini, hem de kozmik enerjiyle güçlü bir şekilde bütünleşmemizi sağlar. Bu bütünleşme kişiyi bilinç ötesine taşır. Ay astrolojide kişiliğimizin bilinçsiz yönünü, bir anlamda bilincimizin ötesini anlatır. Bu bilinç ötesi hep var olmuş ve var olacak olan, evreni saran Ezeli Güç’tür.
Sahasrara çakra bizim kişisel bilincimizden ezeli gücün bilincine doğru açılan bir kapıdır.
Doğum anında kuvvetli bir ay kişiyi duyarlı, empatik, sezgisel, yaratıcı, fedakâr ve ruhani yaradılışlı yapar. Ay içimizde verimliliği, dişiliği, gelişmiş annelik duygularını simgeler. Ay’ın baskın olduğu bir haritamız varsa kişilik değişkendir. Çünkü Ay burçlar kuşağını en hızlı dolaşan gök cismidir. Yansıttığı enerji sürekli bir değişim ve akış içindedir. Ay aynı zamanda yüksek uyum yeteneği de bahşeder. Aynı şekilde evrende de sürekli bir değişim ve akış mevcuttur. 7.çakramız açık olduğunda ve evrensel enerjiyle bağlantı sağlandığında, kendi varlığımızı bu büyük Akış ’la uyum içerisinde, okyanusa karışmış bir damla gibi hissedebiliriz.
7.Çakra İSMİ: Taç çakra, tepe çakra, bin yapraklı lotus
ELEMENT: Tüm elementlerin birleşimi,           
DUYU: Altıncı his gözler
ORGANLARI: Beyin
Gerçeklik: bilmek
YÖNETTİĞİ HORMONLAR: Epifiz
Mineral; doğal tuz ve b12
   Bağlantılı duyu: Bütün çakralar, 7. çakra ile iletişimdedir. Tüm duyu merkezlerini etkiler, duyular üstüdür.
      7. Çakra Bölgeleri: Fizik bedende etkilediği yerler beyin, kafatası, beyin zarı.
  İlgili Salgı Bezi: Epifiz bezi, serotonin (entaramin).
  Tepe Çakrası (Taç Çakra) İyi Çalışanlar: Kendi ruhsallığını açarak bilinç altına hakimiyet kurar. Bireysel egoyu bırakır ve evrensel egoyu kabullenerek her şeyle birlik olma duygusunu deneyimler. Bolluk ve sonsuz mutluluğun saf bilincinde yaşar. Diğer çakraların dengesiz ya da yetersiz çalışması durumu Tepe Çakra için geçerli değildir. Aura bedenlerini evrene ve ilahi olana bağlayan gümüş kordon Taç Çakra’dan çıkar. Taç Çakra’nın tam kapasite çalışabilmesi için dünyayı ve onun maddi cazibelerini reddetmemiz gerekir. İlk üç çakra kişisel hususlarla ilgili iken (yani fizik bedenimizle) 4. ve 7. çakralar kişilik ötesidir. Tepe çakra yüksek bilincimizle bağlantılıdır. Evrensel enerjiyi aldığımız yer taç çarkadır ve bu çakra tamamen açıldığında diğer çakralardaki tüm tıkanıklıklar da çözülür. Sahip olduğumuz dinsel inançların gücü ve Yaradan’a teslimiyet bu çakra ile ilgilidir. Fizik bedenimizdeki karşılığı Epifiz bezidir (bu bezin işlevleri bilim adamlarınca bugün tam olarak açıklanamamaktadır) ancak bu bezin vücudun doğal dengesinin korunması konusunda çok önemli olduğu bilinmektedir.
  Tepe Çakrası -Taç Çakra- Dengesiz ve Kötü Çalışıyorsa: Kişi paranoyaya yakın ölüm korkusu, ruhsallığı inkâr etmeye ve kaçmaya eğilim gösterir. Manik depresif bir ruh halinde bulunabilir. Yıkıcı hisler, panik ve tükenmişlik duygusu, ait olamama hissi, depresyon ve migren görülür.  Uyumlu çalışan Tepe Çakrası ise evrenle olan uyumu sağlar, kişi kendi içinde bütünlüğe ulaşır, ruhsal aydınlanma yaşanır.
      Sonuç olarak; Kişinin herhangi bir çakrasında blokaj, travma ya da tıkanıklıklar varsa bunların mutlaka temizlenmesi gerekir. Aksi halde ilgili çakranın etkilediği alanlarda fiziksel, duygusal, zihinsel ya da ruhsal sorunlar yaşanır.

Yazıyı Beğen :     1
Paylaş :