3 MAL PROBLEMİ
SERKANT DERVİŞOĞLU

Yakın zamanda sosyal medyada çok konuşulan bir konu üç cisim problemi. Birinci sezonu yayınlandı. Bir hayli de ses getirdi. Bilim adamları davet edildi, kitabın ve senaryosu hakkında mütalaa edilip bilimsel tarafı hakkında konuşuldu. Gerçi merakımı celp ettiği için oturup izledim diziyi. Konu kısaca ve kabaca şöyle. İki cismin birbirine yakınlaşmasından yola çıkarsak ki örnek olarak dünya ile ayı ele alalım, bunlar belirli bir yörüngede hareket ediyorlar. Belli zamanlar yaklaşma ve uzaklaşma da oluyor. Bunların ikisi arasındaki münasebeti hesaplamak kolay astrofizikçilere göre. Yörünge hareketleri nedir, şu zamanda nerede ne olacak gibi hesaplamalar yapılıyor. Yanlış hatırlamıyorsam Newton'un hareket kanunları hala kullanıyor diye aklıma kalmış. Her neyse buraya kadar olaylar normal akışında. Problem bunların yanına üçüncü bir cisim gelirse ne olur? Sorusu. İşte o zaman çarşı uzay karışıyor. Hala hesaplanamayan bu teorinin denklemi bir araya getirince yani üçüncü cismi işin içine sokunca işte o zaman kaos çıkıyor. Bir astrofizikçi, askeri projenin gizli bir parçası olarak uzaya mesajlar gönderiyor. Bu mesajlar, kendi varlıklarını sürdürmekte zorlanan bir uzaylı medeniyeti tarafından alınır ve bu durum, Dünya'ya yönelik bir işgal planının başlamasına neden oluyor. Direnelim diyenler var. Bir de karşı taraf. 
Diziyi uzun uzun anlatmayacağım izleyin derim. İnsanı çok fiziğe de boğmuyorlar. Başka bir hikâye daha var asıl onun üzerine yoğunlaşılmış. Çinli yazarımız problemin adı gibi üç kitap yazmış bir hayli ses getirmiş bir eser. Dediğim gibi ilk sezon bitti seneye devam edecek umarım.
Aklıma takılan bu kaos oluştuğunda insanlarda oluşan psikolojik durum ve onun neticesinde aksiyonda nasıl bir tavır sergiledikleri. İşte orası hakikaten enteresan. 
Kimisi çok duygusal ve merhametli, kimisi korumak için toplumun geneline göre radikal gözüken sert kararlar alması gerekiyor. Merhamet duygusu ile vicdanen bir çıkmaza girilen insancıl gibi gözüken durumun tamamen kitlenmiş, bir şey yapamama ve olayları daha da kaotik durumu soktuğu da aşikâr. Belki davranış sorumluluk almaktan kaçmak ve yükü kaldıramamak da olabilir. Belki kişinin tabiatına uygun değil. Belki bencilce ne şiş yansın ne kebap, nereden çıktı bu problem şimdi rahatımız bozuldu diyerek, insanların hayatlarına mal olacak bir kaosun içine sürüklenmekten dolayı düştüğü çaresiz durum. Diğer taraftan insanlığın tümü için aldığı radikal kararlar neticesinde bir kısım insanının ölümüne sebebiyet vererek, gözünü kırpmadan anında karar vermesi. Bu adamın merhameti yok mu peki ya da vicdanı ? İnsani bir tarafından bahsedemez miyiz ? Hiç mi sevgi beslemiyor. 
Bir Acil servisi doktorunu düşünün. Duyguları ile hareket etme lüksü var mı? Öbür türlü yapamaz işini. Belki dizideki İrlanda aksanlı abimizi de öyle. 
Hayatımızda da bu tarz imtihan niteliğinde olaylarla karşılarız. Bazılarımız ölümle yüz yüze bile gelmiştir. Peki nasıl davranacağız? 
Bu dizide çok irdelendiğinden kendime de çok sordum nasıl davranırdım acaba? Velhasıl aslında yaşadığımız hayatımıza giren bu üçüncü mallar yüzünden çıkan kaos durumundan hakikaten bir şey yapmamız gerekiyor. Tefritte kalıp kurban psikolojisi mi, ifratta kalıp panikleyip saçma sapan yangına alevle gitmek mi? Yoksa kendimize gelip bir karar alıp uygulamak mı? Elbette bu karar kimseyi memnun etmez ama ifrat ve tefrit hâlinde zaten birilerini yine memnun etmeyecek. Bu şekilde etrafta kalmaktansa yapılması gerekeni keskin ve sert bir şekilde karar almak mı?
Bu cesareti nasıl göstereceğim konusu çok yıpratıcı bir süreç. Çünkü bu aldığımız kararların sonrası da bir kaosu olacağı için bir süre daha bunun sonuçlarıyla yüzleşmek ve ileri doğru bakıp, bu karar duruşumuzdan vazgeçmemiz gerekiyor.
Sonuç itibariyle yıpratıcı bir süreç. Üçüncü mal diyorum kusura bakmayın diziden bağımsız. Bu malların tek amacı kaos yaratmak ve bundan beslenmeleri. Çünkü bunların yörüngesinde bir ay veya gezegen yok yalnız avare gezdikleri için hangi düzenli birlikte yaşayan bir topluluk varsa ona musallat olayım diye evrende dolaşıyorlar.Galiba artık bu mallara gereken radikal kararın alınması geldi de geçiyor.
*Resim: White-Faced Tree Duck, Black-Bellied Tree Duck, Gray-Breasted Tree Duck (1922-1926)

Yazıyı Beğen :     2
Paylaş :