GİRİŞ

Kendilik Bilinci

Gözlem / İlim / Şahitlik

KENDİLİK BİLİNCİ OKULU

MERKEZE DOĞRU

Merkezlenmek, içsel huzurla karıştırılan o sahte sükûnet değildir. Dağılmamış bir benliğin kendi ağırlığını taşıyabilmesidir. Rüzgâr nereden eserse essin, senin yönünü dışarısı değil, içeride kurulmuş bir hakikat terazisi belirler.

SİNSİ YANGIN VE İÇİMİZDEKİ KAVGA

Dürüst olalım. Bugün hem toplumsal hem bireysel olarak yaşadığımız tüm sorunların sebebi çoğu zaman sadece ekonomik değil, sadece siyasi değil, sadece teknolojik de değil. Bugünün en büyük meselesi köklü ahlaki çürüme.  Bu çürümenin iki ana taşıyıcısı var bana göre: fitne ve fücur. 

KİRLENMEK GÜZEL MİDİR ?

"Kirlenmek güzeldir" diye bir reklam sloganı vardı. Kulağa, kontrolcü ve temkinli ya da sürekli iyi görünmek gibi alışkanlıklarınız varsa pek de hoş gelmeyebilir. Ancak bu tutumun sizi sürekli gergin ve huzursuz bıraktığını düşününce, hayatı bu şekilde yaşamak yerine kendinizi biraz rahat bırakıp "kirlenmek" gerçekten de güzel olabilir.

AHLAK-I HASENE

KUR’AN KAFA KARIŞTIRIR

AHLÂK-I HASENE erleri Kur’an-ı Kerim ile kafası karışan insanlar arasından çıkarlar. Zira onlar oradan buradan öğrendiklerinden, bildiklerini sandıklarından vahye uyum sağlamadığı sürece emin olmak istemezler.

TEGAFÜL

AHLÂK-I HASENE erleri nerede tegafül edip etmeyeceğini bilen insanlar arasından çıkarlar.
Bu husus onlar için o kadar belirleyicidir ki asla ıskalamak istemezler.

KALBİN HUZURU: HUŞÛ

AHLÂK-I HASENE erleri kendilerini dünya sevgi bağından kopararak kalbin huzuru olan huşûya niyet edip bunu gerçekleştirenlerin arasından çıkarlar.
Onlar tevazunun getirdiği kalbî sekinenin talibidirler. Şatafata iltifat etmezler.

FERAHLIK ZAMANINDA DUA

AHLÂK-I HASENE erleri sadece sıkıntılı zamanlarda yakaranlardan değil ferahlık zamanında da içtenlikle dua edenler arasından çıkarlar. Çünkü onlar için dua dar vakitlerde sıkıntı gidermek için yapılan geçici çözüm eylemi değildir. Dua onlar için Allah ile sürekli ve sağlıklı iletişim kurmanın en belirgin ispatıdır.

İKİ HAYAT HAKKIMIZ VAR

AHLÂK-I HASENE erleri Rabbimiz tarafından bizlere iki hayat hakkı tanındığını derinden idrak edenlerin arasından çıkar. Bu mesele onlar için o kadar önemlidir ki, birini diğerinden asla ayırmazlar.
Birini öteleyip diğerini yüceltmezler.

TAMAHKÂRLIK HASTALIĞI

AHLÂK-I HASENE erleri, dünyevileşme illetine yakalanmamış insanlar arasından çıkarlar. Onlar tamahkârlığın her türünden özenle kaçınırlar. Dünya nimetleri için yanıp tutuşmak anlamına da gelen tamahkârlık kişinin manevi gözünü kör haline getirir. İnsanı inanç dünyasının değerlerinden uzaklaştıran bu illet dikkat edilmediği takdirde kişiyi çabucak ele geçirdiğinin şuurundadırlar. 

KUR'AN-ZAMAN-İNSAN

ZITLIKLAR

Dünyada gördüğümüz farklılıklar arasında kıyas yaparak nimetlerin ve güzelliklerin bilincine varabilmemiz için Allah her şeyi zıddı ile var etmiştir. 

İŞLERİ EHLİNE VERMEK

“Emanet güven kaybedildiği zaman, yani işler ehli olmayan liyakatsizlere verildiği zaman kıyameti bekle.” 
Kur’an-ı Kerim’de ve hadis-i şeriflerde, işlerin ehli olana yani layık olduğu kimselere verilmesi emrediliyor. 

KISKANÇLIK VE ÖNYARGININ SONU

Kendi benlik ve zanları insanı hırs, kıskançlık gibi ifrat hallere sebebiyet verir. Göklerden gelen etkiler nefsi yönümüzü etkileyen önemli enerji frekanslar içerir ve bu bedenlerimizde şaşkınlık, pişmanlık, hırs, hevesi arttırır. Bizi sui zanlara, istemediğimiz sonuçlara maruz bırakır.