KAVLEN SEDÎDÂ
AHLÂK-I HASENE erlerinin temel prensiplerinden biri de daima “Kallen Sedîdâ” olmalarıdır.
Gözlem / İlim / Şahitlik
AHLÂK-I HASENE erlerinin temel prensiplerinden biri de daima “Kallen Sedîdâ” olmalarıdır.
AHLÂK-I HASENE insanı hedefini doğru belirleyemeye azami özen gösterir.
AHLÂK-I HASENE erleri ezberci değildir
YERLİ yerindelik güzel ahlak yolcularının asla vazgeçmeyeceği, öteleyemeyeceği bir davranış şeklidir.
AHLÂK-I HASENE erleri “Müheymin” olanı bilenlerdir.
AHLÂK-I HASENE yolcusu olmak demek önce kendisine olmak üzere başkalarına da huzur vermek demektir.
AHLÂK-I HASENE erleri bu tuzağa düşmezler.
Çünkü bu girdap onları yorar.
AHLÂK-I HASENE erleri gün bilincine sahiptirler.
AHLÂK-I HASENE yiğitleri ahid şerefine ermiş kişilerdir.
Ahdin şerefi imandır.
AHLÂK-I HASENE erleri geri çekilmeyi bilenlerin arasından çıkar.
GÜZEL ahlâk insan ayrımına izin vermez.
Başkalarını tanımlama hakkı bize ait değildir. Tanımlama konum belirlemeyi getirir çünkü.
GÜZEL ahlâkın güzel temsilcilerinin en önemli duyarlılıklarının birisi “Kelam emaneti” bilincidir.
Onlar söz israfında bulunmazlar.
AHLÂK-I HASENE insanı iki kanatlı bir kuş gibidir.
Tek kanatlı bir kuş nasıl göklerde tayaran edemiyorsa iki kanatlı olmayan bir güzel ahlak yolcusu gönül göğünde seyeran edemez.
Şahsi gelişimini tamamlaman, kendilik bilincine ulaşman öncelikli hedefin olmalıdır.
Kişinin kendisini anlaması, kevnî âyetler olan evreni tanıyıp üzerinde tefekkür etmesi başka nasıl mümkün olabilir ki?
BÖYLE sorarak girmişti konuşmaya. “Ay ışığını öğrendin mi?”
“Herkesin bildiği kadar” diyerek cevapladım. “Nedir onlar?” diyerek devam etti. Anlattım.
HAKİKATİNİ bilmediğin bir dünyanın sahih bir üyesi olman elbette mümkün değildir.
Yolu görecek gözün, yolcuyu sezecek bir yüreğin olmalı.Lezzeti tadacak yanıltmayan bir dilin olmalı. Ki, tatlardan bahsedebilesin.